Planlama Yanılgısı Nedir ve Neden Olur?
(Planning Fallacy: What Is It and Why Does It Happen?)
Daniel Kahneman’ın Hızlı ve Yavaş Düşünme kitabının 13. sayfasında geçen bir makale var:
"Judgment Under Uncertainty: Heuristics and Biases". Bu başlık, aslında planlama yanılgısının kalbinde yatan zihinsel kısa yolları (heuristics) ve hatalı yargılarımızı açıklıyor.
Yani mesele sadece “hatalı süre tahmini” değil. Aslında beynimiz, belirsizlik anında işini kolaylaştırmak için kestirme yollar kullanıyor ve bu da bizi istemeden hatalı kararlara sürüklüyor. Mesela:
Daha önce bir proje 3 hafta sürmüş olsa bile, bu sefer “1 haftada hallederiz” diyebiliyoruz.
Dış faktörleri (yoğunluk, mental yorgunluk, dış koşullar) görmezden geliyoruz.
Kendi yetkinliğimize biraz fazla güveniyoruz.
Bu psikolojik kalıplar, özellikle motivasyonumuz yüksekken daha da belirgin hale geliyor. Yani “hemen başlayalım, hemen bitsin” dediğimiz çoğu iş, aslında zihnimizin iyimser ama kısa vadeli kurgusundan ibaret oluyor.
Pazarlama Projelerinde Planlama Yanılgısı Neden Daha Belirgindir?
(Why Is the Planning Fallacy So Common in Marketing Projects?)
Pazarlama projeleri, diğer pek çok sektörden farklı olarak, hem yaratıcı hem de çok değişkenli süreçler içerir. Yani iş sadece “şu görseli yap” ya da “bu metni yaz” değil; araştır, test et, analiz et, yorumla ve revize et aşamalarını içerir.
Ayrıca:
Her iş başka bir hedef kitleye yapılır,
Her proje başka bir platforma göre şekillenir,
Her kampanya başka dinamikler içerir.
Bu yüzden pazarlama projelerinde işler kolayca uzayabilir. Ama biz yine de her projeye “bu sefer çok daha hızlı bitecek” iyimserliğiyle başlarız. İşte bu yanılgı, en çok burada etkisini gösterir.
Topluluklarla Ortak Çalışmalarda Planlama Neden Daha Da Kırılgan?
(Why Is Planning Even More Fragile in Community-Based Projects?)
Açık olayım: Henüz profesyonel iş hayatının içinde değilim. Ama bir topluluğun parçası olarak birçok ortak üretim deneyimi yaşadım ve şunu çok net gördüm: Toplulukla çalışmak, bireysel üretimden çok daha fazla anlayış, sabır ve esneklik gerektiriyor.
Öğrenciyiz.
Yarı zamanlı çalışıyoruz.
Sınav dönemimiz, stajımız, başka gönüllülük işlerimiz var.
Bazen mental olarak da tükenmiş hissediyoruz.
Bu yüzden, bir sunumun ya da etkinliğin ertelenmesi bazen kaçınılmaz oluyor. Bu bir hata mı? Bence değil. Çünkü topluluk üretimi; zamanında yetişmeden çok, herkesin katkı verebildiği bir süreç olmasıyla kıymetli. Planlama yanılgısı burada daha kırılgan çünkü kolektif iyimserlik daha yüksek. Ama iş bölümü ve hayat temposu farklılaştıkça işler plan dışına çıkabiliyor. Normal. Yaşanır.
Planlama Yanılgısının Etkileri Neler? Sadece Zaman mı Kaybediyoruz?
(What Are the Effects of the Planning Fallacy? Is It Just About Time?)
İlk bakışta sadece “takvimi tutturamadık” gibi görünse de, aslında planlama yanılgısının etkileri çok daha derin olabilir. Özellikle topluluklarda…
Üyeler arasında güven zedelenebilir.
Projelere olan heyecan azalabilir.
Ve en önemlisi: Üye kayıpları yaşanabilir.
Evet, son dönemde bizim de yaşadığımız gibi bazı arkadaşlar süreçten kopabiliyor. Çünkü sürekli ertelenen planlar, bazen insanların katkılarına değer verilmediği hissini yaratıyor. Bu da motivasyon kaybına ve zamanla topluluktan uzaklaşmaya sebep olabiliyor.
Zaman kaybı telafi edilir. Ama güven ve bağlılık zedelenirse, işin ruhu da zedelenir.
Pazarlama Ekipleri ve Topluluklar İçin Gerçekçi Planlamaya Dair 5 Öneri
(5 Tips for Realistic Planning in Marketing and Community Work)
Şimdi gel, daha gerçekçi planlamak için hem pazarlama ekiplerine hem de bizim gibi öğrenci topluluklarına özel birkaç öneri paylaşayım:
1. Gerçek Zaman Verisiyle Başla
Önceki işlerin gerçekten ne kadar sürdüğüne bak. Bir Instagram gönderisi için "1 saat yeter" deyip 3 saat harcadıysan, yeni planlarda 3 saati baz al.
2. Tamamlanmış Değil, Başlamış Hissedelim
Toplantıya herkes bir şeyle gelirse, başlamak daha kolay olur. Paylaşılmış boşluk yerine, paylaşılmış hazırlık hissi yarat.
3. Ara Teslim Tarihleri Belirle (Milestones)
Küçük adımlar koy. Örneğin, “Sunum dosyası Perşembe bitmiş olsun” demek yerine, “Salı metin tamam, Çarşamba taslak, Perşembe prova” gibi.
4. Gecikmeyi İlet, Sessiz Kalma
Bir şeye yetişemeyeceksen açıkça paylaş. Sessizlik en büyük motivasyon düşürücüdür.
5. Esneklik Payı Koy (Buffer Time)
Sunumu Cuma yapacaksan, çarşamba bitmiş gibi planla. Böylece sürprizler panik yaratmaz.
Zaman Yönetimi Bir Sanattır, Mükemmeliyet Değil Gerçekçilik Arayın
Her şeyi tam zamanında yapamayabiliriz.
Her plan tıkır tıkır işlemez.
Ama bu başarısız olduğumuz anlamına gelmez.
Benim için zaman yönetimi artık “her şeyi yetiştirmek” değil, doğru işi, doğru insanlarla, doğru ruh haliyle yapabilmek anlamına geliyor.
O yüzden kendimize kızmak yerine, şunu hatırlayalım:
👉 Bir şey geç kaldı diye değersizleşmez.
👉 Bir proje ertelendi diye başarısız sayılmaz.
Gerçekçilik, sürdürülebilir üretimin en güçlü yakıtıdır.
Ve topluluk olarak üretmek, bazen planlara değil, birbirimize güvenmeye dayanır.
Sevgiler.